Multidisipliner sanatçı Tuğçe Diri‘nin Taşların Ardında; An ve Arşiv adlı kişisel sergisi 10 Mayıs’ta Anna Laudel İstanbul‘da izleyiciyle buluştu. Sergi, çağdaş sanatın narin dokularını yansıtırken Türkiye’nin zengin kültürel ve tarihi dokusuna da ışık tutuyor. Bu büyüleyici sergi 30 Haziran 2024 tarihine kadar Anna Laudel‘de ziyarete açık olacak.
Sanatçının dinamik, non-figüratif ve duygusal ifadeyi bir araya getiren benzersiz yaklaşımını sergileyen özenle seçilmiş bu seçki, Diri’nin araştırmaya dayalı sanatsal tarzını tanımlayan bir vitrin olarak görülebilir.
Diri, kullandığı frotaj tekniğiyle kendi desen müdahalesini, yeniden yaratma ve silme eylemi olarak görüyor. Aynı zamanda, mimari formları tümevarım tekniği ile sıradışı bir şekilde yorumlayan Diri, bu bağlamda, mekanların ve bölgelerin fiziksel temsilini, hafızada bıraktığı izlerle birlikte yeni bir kurgu içinde günümüze uyarlıyor.
Ağırlıklı olarak, tuval üzerine yağlı ve akrilik boya, dantel, ip ve kolaj gibi çeşitli tekniklerle çalışan Diri, deseni çalışma pratiğinin başına koyuyor. Duygusal ifadenin; leke, renk ve doku aracılığıyla kurulan kompozisyonları, Tuğçe Diri’nin özgün tarzını oluşturan unsurları bir araya getiriyor. Günlük yaşamdan doğal malzemeleri çini, tekstil ve mimari gibi Türk el sanatlarının mirasıyla ustalıkla birleştirerek gerçeküstü imgeler yaratıyor.
Seriyi kendi sözleriyle “yok olan çevre ve kültürel mirası hatırlatma çabası” olarak tanımlayan Diri, eserlerinde iktidar ve mimari, hatırlama ve yitirme gibi ilişkilerdeki dengeyi yeniden keşfediyor.
Ayasofya, AKM, Arap Camii ve Molla Zeyrek Camii gibi önemli yapılardan esinlenerek oluşturulan seçki, aynı yapıların yıllarca başkalaşan ve şekil değiştiren taş dokusu gibi değişen kültürel ve mimari hafızamızı sembolize ediyor.
Kentin içine kültürler arası görsel bir dil ile bakan, hatıralarını yeniden canlandıran, geçmişle günümüzü birleştiren Tuğçe Diri’nin yeni sergisi “Taşların Ardında: An ve Arşiv”, 30 Haziran 2024 tarihine kadar Anna Laudel’de görülebilir.