2015 yılından bu yana Rusya’da 50’nin üzerinde tiyatro tarafından sahnelenen “Çığ” bu defa Devlet Moskova Yahudi Şalom Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. 2024’de sahnelenmeye başlayan oyunun yönetmeni Soyjin Jambalova. Sanat yönetmenliğini Natali-Keyt Pangilinan’ın yaptığı oyunun besteleri Dahale Jambalov’a koreografisi ise Maria Siukaeva’ya ait. Alyona Oganova tarafından Rusça’ya çevrilen eserde başlıca rollerde Svetlana Svibilskaya, Grigoriy Kaganoviç, Veronika Patmalniks, Dmitriy Urosov, Aleksandra Ahmetzyanova, Fyodor Bıçkov ve Aline İshakova yer alıyor.
Devlet Moskova Yahudi Şalom Tiyatrosu 1989 yılında kurulmuş ve Rusya’nın tek profesyonel Yahudi tiyatrosudur. Hoşgörü, komşuluk, yakınlık ve antifaşizm gibi konuları içeren oyunları sahneleyen tiyatro 16 yeni oyunla sezona başlamıştır. Oyun biletlerinin oyuna aylar kala bir dakika içinde tamamen tükenmesi, tiyatronun başarısının bir göstergesidir.
Oyun hakkında:
Yaşadığımız çağın en önemli oyunlarından biri kabul edilen “Çığ” dünyada 40’ın üzerinde ülkede çok sayıda profesyonel ve amatör topluluk tarafından sahnelendi ve sahnelenmekte. İngilizce, Almanca, İspanyolca, Fransızca, Macarca, İsveçce, Flamanca, Lehçe, Rusça, Ukraynaca, Gürcüce, Litvanca, Azerice, Kazakça, Kırgızca, Tacikce, Özbekçe, Başkortca, Hakasça, Çerkesçe, Yakutça, Çince, Bulgarca, Makedonca, Rumence, Sırpça, Arapça, Farsça, Kürtçe, Urduca, Balkarca, Bengali dili, İbranice gibi birçok dile çevrilen oyun, Tuncer Cücenoğlu’na Türkiye’de Lions En Başarılı Yazar ve Gürcistan Khulo Yazar ödülü kazandırdı.
Oyunun konusu:
Çevresi dağlarla çevrili küçük bir yerleşim biriminde, çığ tehlikesi nedeni ile insanlar yüksek sesle konuşamamakta, kahkaha atamamakta, sessizce bekleşmektedirler. Yeni evli çift birkaç gün sonra çığ tehlikesinin geçeceği ve doğum yapacakları zamanı beklemektedirler. Ancak hamile kadın erken doğum yapmak üzeredir. Aile, doğumu egemenlere bildirmek zorundadır ve bildirirler. Egemenler gelir ve kadının diri diri gömülmeye mahkum ederler. Çünkü doğan çocuğun çığlık atması güya bütün köyün ölümüne neden olacaktır. Delikanlı silaha sarılır “ya hep beraber ölürüz ya da karımı size teslim etmem” der. Doğum gerçekleşir, çocuk çığlık atar ama çığ düşmez. Çünkü egemenler korku düzenini böyle kurmuşlardır. Sonuçta bütün halk sokağa çıkar, davullar çalınır ve özgürlük kutlanır.
