Mor ve Ötesi, 28 Mayıs 2022, İnönü Stadı
Mor ve Ötesi, 28 Mayıs 2022, İnönü Stadı

Türkiye’nin Müziğini Küresel Sahneye Açmak: Neden, Nasıl?

8 Ocak 2025

Türkiye’nin müziği potansiyel olarak büyük bir zenginlik ve çeşitlilik barındırıyor. Bu potansiyel küresel ölçekte çok büyük bir karşılık bulabilir ancak bunun gerçekleşmesi için stratejik adımlara ihtiyaç var.

Müziğimizi neden küresele açmalıyız?

Türkiye’de yaşayan insanlar müzik dinlemeye önemli bir zaman harcamalarına rağmen, bu dinlemelerin sektör için finansal karşılığı pek de yüksek değil. Bu durum, hem canlı müzik hem de kayıtlı müzik alanlarında belirgin şekilde kendini gösteriyor.

Türkiye’de canlı müzik talebi büyük ölçüde ücretsiz etkinliklerle sınırlı. Toplumun geneli sadece belediye konserleri gibi ücretsiz organizasyonlara katılıyor (ya da hiç katılmıyor). Bu etkinliklerin finansmanı kamu tarafından karşılanıyor ancak bu finansmanın sanatçılar arası dağılımındaki dengesizlik sektör genelinde adil bir ekonomi yaratılamamasıyla sonuçlanıyor. ( Bu, ayrıca tartışılması ve çözülmesi gereken bir sorun! )

Dijital müzik platformlarında ise Türkiye’den yapılan dinlemeler, sanatçılara gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük gelir sağlıyor. Stream (dinleme) başına ödenen ücretler, bazı durumlarda gelişmiş ülkelerdeki ödemelerin onda birine kadar düşebiliyor. Ancak, Türkiye’den çıkan müzik eserleri yurt dışında dinlendiğinde, sanatçılar daha yüksek gelir elde edebiliyor. Hatta güncel veriler, Türkiye’deki dijital gelirlerinin yarısından fazlasının yurt dışı kaynaklı olduğunu gösteriyor (dinleme rakamları yurt dışında daha yüksek olmamasına rağmen, birim başına kazanç daha yüksek olduğu için). Bu durum, müzik ihracatının önemini daha da artırıyor.

Birkaç yıldır Türk dizilerinin dünya çapında yakaladığı başarı, aslında müzik sektörü için de önemli bir fırsat. Dizilerde kullanılan müzikler, küresel çapta geniş bir dinleyici kitlesiyle buluşma şansı yakalıyor. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesi, Türkiye’nin müzik ihracatını artırabilir. Örneğin, dizilerde yer alan eserlerin uluslararası platformlarda daha fazla tanıtılması, müzik prodüksiyonlarının ve canlı müzik turnelerinin dizi ihracatıyla paralel stratejilerle desteklenmesi, önemli bir katma değer sağlayabilir.

Türkiye, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan zengin bir müzik mirasına sahip. Bu miras, küresel dinleyicilere ulaştığında sektör için daha sürdürülebilir gelir kaynakları yaratmanın yanı sıra kültürel diplomasi açısından da Türkiye’nin etkinliğini, başka bir deyişle “yumuşak gücünü” artıracaktır. Ancak bu potansiyelin işlenmesi stratejik bir vizyon ve yatırım gerektiriyor.

Türkiye’de uluslararası müzik fuarlarına düzenli olarak katılan, sanatçılarını global sahneye çıkaran ve yurt dışında turneler düzenleyen az sayıda başarılı yapım ve menajerlik şirketi bulunuyor. Bu örnekler, kişisel çabalarla bile önemli küresel başarılar elde edilebileceğinin ispatı niteliğinde. Ancak bu tür başarı hikayelerinin artması için daha fazla kamu desteği ve stratejik planlama gerekiyor.

K-POP World Festival, Changwon, 2013
K-POP World Festival, Changwon, 2013

Güney Kore Modelinden İlham Almak

Güney Kore, devlet destekleriyle müzik endüstrisinde dünya çapında büyük bir başarı elde etti. “K-Pop” hareketi, sadece bir müzik akımı değil, aynı zamanda bir kültürel diplomasi aracı olarak da küresel bir fenomen haline geldi. Türkiye’nin de benzer bir vizyonla hareket etmesi ve müzik sektörünü destekleyen politikalar geliştirmesi, hem ekonomik hem de kültürel etkiler açısından büyük fırsatlar sunabilir.

Kamu Kurumlarının Rolü ve Stratejik Öneriler

Türkiye’de müzik ihracatını desteklemek için aşağıdaki adımların atılması kritik önem taşıyor:

Yetenek Keşfi ve Gelişimi: Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar yetenek taramaları yapılmalı, yerel müzik üreticileri desteklenmeli.

Kaliteli Üretim ve Tanıtım: En yüksek müzikal standartlarda prodüksiyonlar yapılmalı, eserlerin uluslararası pazarlara tanıtımı için kapsamlı stratejiler geliştirilmeli.

Uluslararası Arenada Varlık Göstermek: Müzik fuarlarına Türkiye’den katılım artmalı, Türkiye’yi temsil eden sanatçılar ve profesyoneller global platformlara taşınmalı.

Kamu Destekleri: Ticaret Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer kamu kurumları, müzik ihracatına yönelik projelere finansal ve lojistik destek sağlamalı.

Dijital Platform Stratejileri: Türkiye’deki sanatçıların dijital platformlardaki yurt dışı dinlemelerini artırmaya yönelik pazarlama çalışmaları yürütülmeli. Sanatçılar, kendi dijital pazarlamalarını nasıl yapacakları konusunda eğitilmeli.

Türkiye’nin müzik sektöründeki zengin mirası ve yaratıcı potansiyeli, küresel ölçekte hak ettiği yeri almayı bekliyor. Bu alandaki yatırımlar ve destekler, hem ekonomik hem de kültürel etkiler açısından Türkiye’ye büyük kazançlar sağlayabilir. Kamu kurumlarının, özel sektörün ve sanatçıların işbirliğiyle oluşturulacak güçlü bir vizyon, Türkiye’den doğan müziği dünya sahnesine taşımak için önemli bir adım olacaktır.

Funda Lena

Funda Lena, lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünde tamamladı. Sonrasında 5 yıl süreyle müzik endüstrisinde şarkıcı, şarkı yazarı ve yapımcı olarak faaliyet gösterdikten sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesinde Sanat ve Kültür Yönetimi alanında doktora yaptı. Doktora süresince kültür ekonomisi ve kültür politikaları alanında uzmanlaştı. Türkiye'nin Müzik Endüstrisinde Çeşitlilik başlıklı kitabı 2017 yılında yayınlandı. 2015-2022 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümünde çeşitli dersler verdi. 2015 yılında KREKSA Kültür Sanat Araştırmaları'nı, 2018 yılında Lena & Mama Yayınevi'ni, 2020 yılında sanatçı ve kültür profesyonelleri için iletişim ve işbirliği platformu Kültür AĞI'nı, 2022 yılında ARTENPRENEUR Sanatçılar İçin Girişimcilik Eğitimleri portalını, 2023 yılında ise kadın müzisyenler için dayanışma, savunuculuk, eğitim ve birlikte üretim platformu Sisters Music Chain'i kurdu. Kültür sanat alanındaki önemli kamu kurumları, STK’lar ve özel kurumlarla birlikte araştırma projeleri yürütmektedir. TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi ve MSG Denetleme Kurulu üyesidir. 2019 yılında Lions Türkiye Fark Yaratan Kadın Girişimci ödülüne, 2024 yılında Kadın Dostu Markalar Platformu Farkındalık Ödüllerinde jüri özel ödülüne layık görüldü. 2023 ve 2024 yıllarında Fast Company Dergisi tarafından yayınlanan Female Founders 100 listesinde yer aldı. 2024 yılında Global EY (Ernst & Young) firması tarafından düzenlenen Girişimci Kadın Liderler programına Türkiye’den seçilen 10 kadın girişimci arasında yer almaktadır.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

YILLIK 6
Önceki

YILLIK 6: İstanbul’un Tarihine ve Kültürüne Dair Güncel Çalışmalar

CROSSROADS
Sonraki

Türkiye’nin İlk Çağdaş Sanat Belgeseli CROSSROADS MUBI’de

Kaçırmayın!

Tereza Zelenková, The Oratory, 2018 125 x 100 cm, Arşivsel pigment baskı Archival pigment print

Ka’da Yılın İlk Sergisi: Günaydın, ben yatmaya gidiyorum!

Ka’da 2025 yılının ilk sergisi “Günaydın, ben yatmaya gidiyorum!” 11
Fazlar, 2024, Nesne - Kağıt, cam, R 15 cm x 1 cm Unveil - BAS Araştırma Projesi kapsamında

Mk Yurttaş’ın Sergi ve Performans Serisi BAS’ta Başladı!

Mk Yurttaş’ın “Unveil” adlı sergi ve performans serisi, 27 Nisan-11