90’lardan itibaren radyoculuk yaptığım dönem de dahil olmak üzere birçok müzisyenle tanıştım, söyleşiler yaptım. Ancak ne kadar sevsem de Deniz Arcak, bir şekilde yolumun kesişmediklerinden oldu. Yıllardır hem geçmiş dönem şarkılarını hem de güncel üretimlerini severek dinliyor ve takip ediyorum. Yeni çalışması vesilesi ile buluşmamızla zaman içinde demlenen sorularımı yöneltme imkanı buldum. Söyleşimizi okurken fonda Deniz Arcak dinlemenizi önemle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar…
“Ben bir sanat severim, tüccar mantığıyla yapmıyorum.”
Deniz Arcak
“Ölüm Olsa da Sonunda”da, derin bir aşkın ardından gelen yokluğu ve bunun içsel yansımalarını dile getirmişsiniz. Söz ve müziği size ait olan bu şarkı sizin için ne kadar kişisel bir yerden doğdu? Sizde bir duygunun şarkıya dönüşme süreci genelde anlık mı yaşanır, yoksa zamanla olgunlaşmasına mı ihtiyaç duyar?
Önce o anda olur, ama sonra demlenir… O demlenme süreci de ayrı bir zevktir. Bu şarkı benim için çok kıymetli ve özel, çünkü tohumunu dedem atmıştır.

Müzik yıllar içinde pek çok dönüşüm geçirdi ama siz, zamansız şarkılarınızın hissini ve o güçlü yorumunuzu her dönemde dinleyicilere aktarmayı başardınız. Elbette sizin için de ilk albümünüzle bugünkü üretiminiz arasında bazı değişimler olmuştur. Bu değişimi siz nasıl tanımlıyorsunuz, sizin gözünüzden dinleyebilir miyiz?
Sonuçta aradan 32 yıl geçti… Değişmesek, dönüşmesek, olduğumuz yerde saysak felaket olur bence. Samimiyetle duyguları aktarmaya çalışıyorum. O zaman da öyleydi, şimdi de öyle, ama dönüşmüştür illa ki ve inşallah…
Günümüzde şarkılarınız ara ara bizimle olmaya devam ediyor ama biliyoruz ki günümüz müzik dünyasında neredeyse her hafta yeni bir şarkı yayımlamak gibi bir üretim temposu var. Bu hızlı akışın dışında kalmayı seçmeniz size nasıl hissettiriyor? Yeni bir şarkıyla stüdyoya girip paylaşma kararı almak, sizin için hâlâ nasıl bir anlam taşıyor?
Bence herkes kendi hızında ve değerinde şarkılar yapıyordur. Ben bir sanat severim, tüccar mantığıyla yapmıyorum. Her stüdyoya giriş de büyük bir zevk benim için.
Kaset ve CD döneminden dijital platformlara geçişle birlikte şarkılarınız yeni kuşaklarla da buluşmaya başladı. Uzun süredir dijitalde de var olan bu bağ, zaman içinde giderek güçlendi. 90’ların başından bu yana farklı jenerasyonlarla yeniden ve yeniden aynı duygularda buluşmak size neler hissettiriyor?
Benim için müzik zamansız bir şey. Ama kendi gençliğimde sevdiğim şarkıları duyunca mutluluktan deliriyorum.
Önceki sorumla bağlantılı olarak; sizce dijitalleşme müziği nasıl etkiledi, özellikle sizin kuşağınız için ne gibi yenilikler ve zorluklar getirdi?
Bence müzisyeni özgürleştirdi. Eskisi gibi plak şirketlerine gebe değil artık müzisyenler. Lakin kendini duyurmak gerçekten bir mesele, dediğiniz gibi çok kalabalık
Bunca yolculuğun ardından dönüp baktığınızda, hem bir sanatçı hem bir insan olarak bugünkü Deniz Arcak, geçmişteki hâline ne söylerdi?
“E canın sağolsun be çocuğum. Hem ne iyi ettin, hem ne kötü ettin; derslerini aldıysan, iyi ki kötü de ettin” derdim.