Şeyda Aydın

ŞEYDA AYDIN ya da yurt dışında bilinen adıyla Sheida Aiden, 1981 İzmir doğumlu yazardır ve Dokuz Eylül Üniversitesi mezunudur. Aynı zamanda Türkiye'nin ilk Siberpunk/Solarpunk Queer yani Kuir Bilim-Kurgu romanlarının/hikâyelerinin yazarıdır. Queer Aşk, Ütopya, Distopya ve Paralel Evrenleri esas alan ve yayınlanmış olan eserleri sırasıyla şöyledir: “Diğer Evrenin Senaristi”, “Diğer Evrendeki Kadın”, “Parçalanmış Yansımalar” ve bir spin-off özelliği taşıyan "Kadınların Öldüğü Yer"
Nisan 2021'den itibaren SANAT OKUR platformunda yayınlanan ve başka bir spin-off olan "Veera'nın Seyahatnamesi" adlı edebiyat/hikaye dizisini ayda bir bölüm olmak üzere yazmakta/okurlarla buluşturmaktadır. İsim benzerleri ile karıştırılmadan güncel bilgiler almak için resmi internet sitesine seydaaydin.net adresinden erişebilirsiniz. 

Aniden Sağır Olan Bir Müzisyenin Dramı

Şüphe yok, sanatın tüm dalları birbirini besler; örneğin filmler edebiyatsız, müzisyenler kulaksız, bazı yazarlar da müziksiz yapamaz. Bir yazar olarak, yazı odamın içinde müzik olmazsa nasıl yazabileceğimi, yolculuklara nasıl çıkabileceğimi düşünemiyorum bile. Belki aynı şey değil ama kariyerinin zirvesine doğru yol alan
7 Aralık 2020

Ve Kadın, Yeniden Can Verdi İnsana Başka Bir Gezegende…

Çok uzak bir gelecekte, dünya üzerinde yaşayan insanlık, bağnaz bir din yüzünden zehirlenerek birbirine düşüp kendi neslini ve dünyayı tüketme eşiğine geldiğinde, insanlık için bir kurtarıcı ortaya çıkar; sadece “Anne” denir ona. Bilinen biyolojik insan değildir; sentetik bedenlidir; Android’dir. Ancak öyle bir
21 Eylül 2020

Sanatsız, Aşksız, Hedonist Bir Dünya: Cesur Yeni Dünya

Siyaset bilimi, edebiyat, sinema ve benzer türevlerde eğitim alanlardan, Aldous Huxley’in Cesur Yeni Dünya eserini okumayan veya bilmeyen yoktur herhalde. Büyük ustam, üstadım, Ursula Le Guin, “Endişe çağının başlangıcı,”diye ifade etmiştir Cesur Yeni Dünya eseri hakkındaki şahsi düşüncesini. Günümüzün Feminist Distopyacılarından Margaret
25 Temmuz 2020

Aşkı Sonsuza Dek Var Etmek

– Gülümseyişini bile göremedim.– Şakalaşmayı denediniz mi? 18. Yüzyıl, sanat, kadınlar, muazzam diyaloglar, kayalara çarpan dalgalar, şöminede çatırdayan odunlar, tutkunun alevleri, kitap sohbetleri ve Vivaldi ile enfes bir kapanış… Sanattan ve aşktan biraz olsun anlıyorsanız eğer, naif görünerek durağan seyreden ancak özünde
13 Haziran 2020
Jack London

Uygarlığın Çukurundan Seslenen Bir Yazar: Jack London

“İşçi sınıfının içinde doğmuştum ve on sekiz yaşımda başladığım noktanın da altındaydım. Toplumun mahzenindeydim; öyle sefil bir düşkünlük içindeydim ki, bahsetmek uygun düşmez. Uygarlığımızın çukurunda, uçurumundaydım; insan atıklarının, pislik ve kemiklerin toplandığı yerdeydim.” Yüz yılı aşkın bir süre önce, Cosmopolitan dergisi Amerikan
2 Mayıs 2020

Kıyamet Sonrası Bilimkurgusunun Algoritması: Nedir Bu Post Apokaliptik?

İnsanları kısa sürede boğarak öldüren salgın bir hastalıkla baş etmeye çalıştığımız şu son dönemde yaşadığımız günleri mercek altına alıp inceleyecek olursak; ben dâhil bilimkurgunun her türünü bilenlerin –yani bilimkurgu yazarları, okurları veya takipçilerinin–akıllarına, o iki kelimenin birleşiminden doğan elim kavramın, neden gelmiş
11 Nisan 2020

Yaşanan Her RAGNAROK Son Değil; Başlangıçtır.

Ragnarok denilince dünyanın sonu gelir akıllara; İskandinav mitolojisi denilince ise, ya Şeyda AYDIN gelir, ya da Thor… Şaka bir yana, yine Thor’un başkahraman olarak servis edildiği, kadim kadın tanrıların ne yazık ki görmezden gelindiği yepyeni bir yapım ile karşı karşıyayız. Genel olarak
20 Şubat 2020

Hedda Gabler: İşte Bu Performans, Kesinlikle Görülmeye Değer!

Hiç şüphesiz özlemişsinizdir beni, içinizden soruyorsunuzdur “Nerelere kayboldu bu hatun?” diye. Şu sıralar hayatım, dördüncü romanımı yekpare bir düzende yazmakla, İstanbul kışının bohem atmosferine yaraşırcasına sanatsal etkinliklere katılıp sosyalleşmekle geçiyor; adeta koşarak. Elimde değil, beni de doyuran bu; sanat… Bu arada, köşe
3 Şubat 2020

“EVRENDE OLAN HER ŞEY OLMASI GEREKTİĞİ İÇİN OLUR!” ATİYE Dizisi Özel İnceleme

Anlatılmamış hikâye yoktur, önemli olan nasıl anlattığın, nasıl yansıttığındır. Bunun farkında olmayan kitlenin sürü bilinci yüzünden olsa gerek Atiye dizisine karşı yapılan olumsuz yorumlar. Ah lanet gibi huyumdur, damdan düşercesine konunun ortasından dalarak cümlelerime başlamak, çağdaş edebiyatın mesleki deformasyonu yüzünden olsa gerek,
8 Ocak 2020