“Batı Ekspresi” İstanbul Prömiyer 17 Aralık 2024 Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu
“Batı Ekspresi” İstanbul Prömiyer 17 Aralık 2024 Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu

Elvin Beşikçioğlu ile “Batı Ekspresi” Oyunu Üzerine Söyleşi

Doğu’dan Batı’ya Göçün Oyunu: “Batı Ekspresi” Üzerine Söyleşi
6 Ocak 2025

Matéi Visniec’ın aynı adlı metninden yeniden sahneye uyarlanan “Batı Ekspresi”, Tatbikat Sahnesi yapımı ve Elvin Beşikçioğlu rejisiyle tiyatro sahnelerinde izleyiciyle buluşuyor.

Burak Üzeri’n dilimize çevirdiği, Adem Aydil, Derin Beşikçioğlu, Fatih Sönmez, Selin Tekman, Selin Zafertepe ve Ünsal Coşar’ın aynı sahneyi paylaştığı, sahne arkasında Baran Gündüzalp, Barış Dinçel, Başak Özdoğan, Murat Muratal, Selin Tekman, Utar Artun, Ünsal Coşar ve Önder Arık’ın görev aldığı “Batı Ekspresi” prömiyerini geçtiğimiz yıl ekim ayında Uluslararası Kent Tiyatro Festivali-Etimesgut’ta yaptıktan sonra 17 Aralık Salı günü Türk tiyatrosunun önemli sahnelerinden biri olan Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda İstanbullu tiyatro izleyicisiyle buluştu. Benim de Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda izleme fırsatı yakaladığım oyun, performansları, müzikleri, kostümleri, akılda kalıcı ışık ve dekoruyla üzerine düşünmemi sağladı. Aslında en düşündürücü tarafı “göçmen olmak” …

Göçmenlerin Metaforu: “Şark Ekspresi”

“Batı Ekspresi”, Matéi Visniec’ın 1987’de Romanya’dan Fransa’ya siyasi göçmen olarak uzanan hikâyesinden ilhamla, İstanbul ile Paris arasında sefer yapan soylu Avrupalılar tarafından kullanılan -yazar Agatha Christie’nin 1934 yılında yayınlanan aynı adlı cinayet romanına ve pek çok filme konu olan- ünlü Şark Ekspresi’ni metaforik unsurlarla anlatıyor.

Geçen yüzyılın içinde evrensel bir insanlık meselesini ele alan “Batı Ekspresi” , Doğu’nun faşist distopyasından Batı’nın ütopyasına göç edenler üzerinden; bireysel özgürlükler, totaliter rejimler ve göçmenlik konularını kara komedi türünde mizah dolu güncel bir bakış açısıyla yansıtıyor.

Halen Doğu’nun kuraklığına karşı Batı’nın vahasına arayış sürüyor. Birileri sürekli yer değiştirmek, ait hissetmek ve iktidar meselelerinden hayatta kalma mücadelesi içinde var olma savaşını sürdürüyor. “Batı Ekspresi” oyunu da bugün bize bu vaha arayışına dair tiyatro üzerinden yansıtma yapıyor.

En güzel kelime ‘dönüştür’. Çünkü evine dönüş”.
“Gidişe anlam kazandıran tek şey dönüştür.”

Gelecek Tarihler:

8 Ocak – Batı Ekspresi / CKM (İstanbul)
18 Ocak – Batı Ekspresi / Tatbikat Sahnesi (Ankara)
20 Ocak – Batı Ekspresi / Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu (İstanbul)

Günümüz uyarlaması üzerine, “Batı Ekspresi”ne dair sorularımı yönetmeni Elvin Beşikçioğlu yanıtladı.

Elvin Beşikçioğlu ve “Batı Ekspresi” oyuncuları. İstanbul Prömiyer 17 Aralık 2024, Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu
Elvin Beşikçioğlu ve “Batı Ekspresi” oyuncuları. İstanbul Prömiyer 17 Aralık 2024, Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu

Göç özellikle son 10 yıldır, ülkemizin ve dünyanın devamlı gündeminde olan ve yaşamsal olarak tüm dünya insanının aidiyet ve köklerini, kültürlerini alt üst eden bir mesele. Savaştan, ekonomik krizlerden, diktatörlükten veya daha iyi bir yaşam hayaliyle başlayan göçler, hep kendinden, kültüründen, ailenden parça parça eksilerek, hep arkada bir şeyler bırakarak ilerliyor. Batı Ekspresi de bu sebeplerden göç eden halkın trajikomik hikâyesini birbirinden bağımsız görünen ama farklı açılardan bakan epizotlardan oluşan bir yol hikâyesi. Seyirciler çingenelerin gözünden hiç binilemeyen ve o topraklarda hiç durmayan Şark ekspresi metaforundan gidişin zorlukları kadar dönüşün özlemini de hissedip, kendi ülkemizin de giden göçmenlerinin sıkıntıları ve kapitalist sistemin nasıl Batı’ya doğru evrildiğinin sorgulamasını yapıyor. Dolayısıyla seyirci de bu unsurlardan görecek oyunu.

Matéi Visniec’in Batı Ekspresi metni ile sahneye taşıdığınız güncel versiyon arasında nasıl bir ilişki kuruluyor?

Matei’nin metni ile sahnelenen Batı Ekspresi birbirinden bağımsız değil. Biz sadece daha uzun olan metni biraz daha kısaltıp, birleştirip yada bazı epizotlara ihtiyaç duymadık. Bir de tabi Matei’nin memleketi Romanya üzerinden bir göç hikâyesiydi. Biz kendi topraklarımızdaki göçe de ve tüm dünya ülkelerinin sınırlarının zorlanması üzerine metni inşa ettik. Anlatmak istediğimiz meseleye daha direk bir yaklaşım sergiledik.

Özellikle balkan toprakları bizlere çok uzak bir kültür ve yapı barındırmıyor. Balkanlar savaşın, ekonomik zorlukların ve özellikle Batı’nın hegamonyasının aynı bizim topraklarımızda ki gibi bir yansıması. Devamlı Batı için süren savaşlarda kullanılan topraklar, insanlar, bu yüzden sıkıntı çeken yaşamlar, batı için ama hiçbir zaman batılılaşamayan ve o trene binmesine izin verilmeyen insanlar tüm bu gerçekler bizim topraklarımızın da sorunu. İğdiş olan kültürler, arada kalan insanların hikâyesi. Bu bakımdan metnin incelenmesi ve sahneye taşınması, hissetmemiz ve anlatmamız açısından bizi zorlamadı.

Batı Ekspresi
Batı Ekspresi

Hep arda kalanlar ve ardımızda bıraktıklarımızdan okuduk. Buna tüm göç katmanları dahil oldu, kimliklerimiz, kültürlerimiz, ailelerimiz, toprağımız, mesleklerimiz, kökenimiz. Peyder pey bu yolculukta yitip giden her şeye değinmek istedik. O yüzden 6 oyuncu sahneden hiç çıkmadan, her epizot değişiminde valizleriyle yol halinde olsun istedim. Tek varlıkları o valiz. O yüzden ona sıkı sıkıya bağlılar. Valizin içinden dünyaları çıkıyor, her epizot. Ve ara geçişlerde hep göç eden oradan oraya savrulan insanların ve onları memleketlerinde bekleyen tüm yatırımlarını evlere vermiş, bir gün dönmek umuduyla yaşayan o insanların, hem de onları bomboş bekleyen, kırık umutlarıyla yapılmış, boş evlerin dillerinde dinliyoruz, izliyoruz; Özlemi, hayali, hayal kırıklıklarını, var olma hikâyelerini, yitirdiklerini, buruk acı ve sevinçlerini. Bu detay, dekorun katmanlı yapısıyla ve ışıkla da çok dinamik, balkan ezgileriyle tipten tipe giren oyuncuların katman katman göçü bezemelerine yardımcı oluyor. Atmosferin tamamlanmasında çok büyük etken bu üç kreatif iş.

Oynaması zor bir oyun. Çünkü çok dinamik. Sanatsal unsurlarının yerinden oynamaması için icra ederken ince bir ipin üzerinde yürüdükleri bir oyun. Çok dinamik ve seri olmasından dolayı takibi hiç bırakmadan, duyguyu hiç düşürmeden seyircinin yolculuğunda onlara eşlik etmelerini sağlamaları açısından oyunculuklar, geçişler, kurgu, hareket düzeni, ışık, dekor kullanımı, müziğin ikinci oyuncu oluşu ve duygusu, başlaması ve ilerleyişi bütünlüğün içinde olmalıydı. Kostümlerin devamlı sahne üzerinde değişmesi gibi göstermeci üslup tüm sahne düzeninde de kendisini yineleyerek oyunculara keyifli ve devamlı oyunun içinde oyun kurdurtarak anlatımı ve dinamizmini destekliyor. Tıpkı bir matruşka gibi; oyun kendi içinden yeniden ürüyor, doğuyor ve değişiyor.

“Batı Ekspresi” oyunun Türkiye’nin köklü tiyatrolarından biri olan Ses 1885 – Ortaoyuncular Tiyatrosu’nda sahnelenmesinin ekip açısından önemi nedir?

Çok çok büyük. Bir tarih yatıyor her yerinde. Girdiğimiz andan itibaren büyülendik. Kulisi, sahnesi, koltukları, girişi. Çok şanslı hissettik kendimizi. Sanki alttan birileri bizi omuzladı kaldırdı, el verdi. Muazzam yeteneklerle ve onların enerjileriyle dolu bir salon. Öyle hissediyorsunuz. Etkilenmemek elde değil. Ayrıca bir dekor, bir oyun bu kadar mı yakışır bir sahneye… Sanki Ses Tiyatrosu için özel yapmışım gibi oldu. Aynı enerji bizden seyirciye de aktı ve mükemmel bir bütün oldular, tüm gece boyunca.

İstanbul-Ankara hattı çalışıyor şu an Batı Ekspresi. Daha başka illerimize henüz ray döşeyemedik ama çok istiyoruz. Hatta Avrupa’da da istiyoruz, oradaki göçmenlerimizin izlemesi ve onlarla bağ kurmak için. Umarım ilerde bu isteklerimizde hayat bulur. Program ay ay çıkıyor. O yüzden Tatbikat Sahnesi’nin Instagram hesabını takip edebilirler. Biletleri Batı Ekspresinin Biletix üzerinden satılıyor. Ocak ayında 08 Ocak İstanbul CKM – Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 18 Ocak’ta Ankara Tatbikat Sahnesi’nde, 20 Ocak’ta ise İstanbul Ses Tiyatrosu’nda oynayacak. Zamanla yer buldukça İstanbul’da daha çok oynayacağız ve tabi Türkiye’nin güzel bir sürü şehrinde de.

Nil Has

1988 doğumlu, Sanat ve Kültür Yönetimi mezunu, sanat ve kültür meraklısı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Kutsal
Önceki

Annelik Üzerine Çarpıcı Yüzleşme: “Kutsal”, 23 Ocak’ta Perde Açıyor

Sait Faik Abasıyanık
Sonraki

Çağdaş Öykücülüğün Öncü İsmi Sait Faik Abasıyanık Can Yayınları’nda

Kaçırmayın!

Kibritin Ucunda (Rıza Kocaoğlu)

Kibritin Ucunda 21 Mayıs’ta Sahnelere Veda Ediyor

Zorlu PSM Prodüksiyonu olan, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kalemi, Kayhan Berkin’in yönetimi
Ari Aliciyan

Ari Aliciyan’ın Yeni Eseri “İstanbul Hatırası” Yayında!

İstanbul’un eşsiz sokaklarında dolaşırken doğan ilhamla, şehrin enerjisini notalara dönüştüren