.artSümer, 16 Aralık 2023 – 27 Ocak 2024 tarihleri arasında Merve Çanakçı’nın Buluta Yüklenmiş Megabaytlar başlıklı kişisel sergisini ağırlıyor.
Buluta Yüklenmiş Megabaytlar, Çanakçı’nın 2000’lerin başına tarihlenen güncel olanı geçmişle sarmalayan sanat üretiminin yoğun bir özeti niteliğindedir: Sanatçı dokunduğu, işittiği, kokladığı, tattığı ve gördüğü şeylerin hepsini yıllara teyellenmiş bir şekilde bu sergisinde harmanlamıştır. Öteden beri kullandığı hatalı basılmış kumaşlar üzerine farklı teknikler resim, desen, fotoğraf, ses yerleştirmesi gibi medyumlarla birleşerek Çanakçı’nın duygusal coğrafyasını oluşturur ve izleyiciyi hem şimdiye hem de düne ait fragmanların iç içe geçtiği etkileyici bir anlatının içine çeker. Sanatçı bu girift anlatı biçimini “(…) onları başka bir dünyaya ait, dağılmış mekân parçaları olarak görüyorum.” sözleriyle tasavvur eder.
Sergi adını İtalyan yazar Domenico Starnone’nin “Bağlar” adlı kitabında yer alan bir karakterin “(…) yoksa ben buluta yüklenmiş bir megabayt mıyım?” cümlesinden alır. Bu terim genellikle internet üzerinden verileri bir bulut depolama hizmetine aktarmayı ifade eder ve “Megabayt” ölçü birimi ile görüntü/ses/yazı gibi çeşitli dosyaları tanımlar. Algı yoluyla biriktirilenler bir taraftan zihinsel olarak depolanırken aynı zamanda dijital olarak uzayda bir yerde saklanır. İfade bu bağlamda Çanakçı’nın uzun bir süredir biriktirme, saklama ve bulma üzerine kurduğu külliyatıyla bir çeşit bağlantısallık gösterir. Eski albümlerin yerine “bulutlar”, geçmişle şimdi arasındaki hatırlamanın kodlarla ifade edilen biçimini oluşturur.
Sergide yer alan çalışmalar isimleri ve gösterdikleriyle yas, hafıza ve doğum kavramları arasında bir döngü oluşturur. Kağıt üzerine çizim ve fotoğraflarla elde edilen on iki adet kolaj çalışmanın ve nakışlı antik mutfak örtüleriyle tasarlanmış Keder’in eklemlenmesiyle oluşan Yeni Dünya Bahçesi serisi, dijital bellekleri analog fotoğraflar ve çizimlerle foto kolaj ve desenler eşliğinde yeni bir görsel dünya yaratır. Farklılığın hatalı oluşun görülmesine dair hem kişisel hem de kişisel olmayan aktivist bir anlatı sunar. Buluntu kumaşlar üzerine akrilik ve yağlıboya tekniğindeki sergideki diğer çalışmalarda ise öznel olanın kaydı, izleyicinin hafızasıyla temas etmenin kapılarını aralar. Organik ve inorganik olanın birlikteliği izleyiciyi muğlak ve bir o kadar tanıdık hikayelere yolculuk etmeye davet eder.
.artSümer
İstiklal Mah, Piyalepaşa Bulvarı, Baruthane Deresi Sok, No:32/A, 34440 Beyoğlu/İstanbul