Gala, 26 Ağustos 1894’te Rusya’da doğdu. Sürrealist sanatçılardan şair Paul Eluard ile tedavi için yatırıldığı sanatoryumda tanıştı ve uzun süre aşk yaşadıktan sonra evlendiler.
Bu sene İstanbul’da tiyatro sezonunu Asmalı Sahne’de Danny ve Derin Mavi Deniz oyunuyla açtım. Oscar, Tony ve Pulitzer ödüllü ve özel ilgi alanı aşk, kimlik
Birazdan anlatacağım hikaye, yalnız başınayken zamanın lime lime edildiği o günlerde herhangi bir şeyi hatırlamanın acınası imkansızlığıyla geçen yavan bir yılın ağustos ayında yaşanmıştı.
Yalçın Konuk, son dönem art arda yayınladığı ve görsel şölenlerle de desteklediği Anatolian Mirages, Urban Chronicles, Pulsephoria, Baroquian albümleri ve Le Soleil Noir –
Daire Sanat Açık Atölye Sanatçı Programı farklı disiplinlerden sanatçıyı ağırlamaya devam ediyor. Selin Söl’ün kurucusu olduğu Daire Sanat’ın yürütücülüğünde gerçekleşen “Açık Atölye Sanatçı Programı”
Deniz Aktaş 16. İstanbul Bienali vesilesiyle tanıştığı küratör Nicolas Bourriaud’nun davetiyle Gwangju Bienali’nde yer alıyor. 7 Eylül-1 Aralık 2024 tarihleri arasında gerçekleşen Gwangju Bienali
Adını bir ısı ölçme biriminden alan “Fahrenheit”sergisi, izleyiciye güncel sanatın ateşini, ısısını, değiştirme ve dönüştürme gücünü hatırlatarak güçlü bir deneyim sunuyor. Sergide Ahmet Güven, Aslı Işıksal, Asaf Erdemli, Aykut Öz, Bestami Gerekli, Beyza Boynudelik, Deniz Varlı, Erdal Duman, Fırat Engin, Genco Gülan,
“Kimse Bilmez“, heykel sanatçısı Ebru Döşekçi, serginin proje danışmanı Esra A. Aysun ve serginin küratöryel danışmanı Ceren Erdem‘in bir araya gelerek bağımsız düzenlediği bir sergi olarak Alexandre Vallaury binasının üçüncü katında geçtiğimiz günlerde açıldı. “Kimse Bilmez“, tarihi binanın üçüncü katına yayılan, büyüklü
Dilara Göl İle ‘Kelimelerin Yankıları Var’ Sergi Söyleşisi — Nil Has Simbart Projects geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen, Dilara Göl’ün ikinci kişisel sergisi ‘Kelimelerin Yankıları Var’a ev sahipliği yapıyor. ‘Kelimelerin Yankıları Var’ sergisinde, Dilara Göl, bir bütünün parçalarından oluşan ve bütünden alınmış birçok
Ankara cadde ve sokaklarında yürümesi keyifli bir şehirdir. Hatıraların cebini yürüdüğümüz sokak ve caddeler karıştırır ve yine cepleri onlar doldurur. Tunalı Hilmi caddesi de Ankaralıların yaşlısı, genci fark etmeksizin yürüyüp geçtiği geçerken de hikaye alıp bıraktığı bir yer. Şimdi tarihi epey eskiye
Yeni nesil çağdaş sanatçı POLVO ile toplumsal cinsiyet rollerine gönderme yaptığı muz ve elma formlarındaki eserlerinden oluşan “Why So?” başlıklı ilk kişisel heykel sergisini konuştuk. Sergiyi BBprojecTT’in Teşvikiye’de bulunan butik galerisinde 1 Nisan tarihine kadar ziyaret edebilirsiniz. İlk kişisel heykel serginiz “Why
Arda Büyük’ün son sergisi “Amorphe”, geçtiğimiz ay Decollage Art Space’de ziyarete açıldı. Sanatçının güzellik ve çirkinlik kavramına kendi bakış açısıyla yaklaştığı eserlerini bir araya getiren sergi biçimsizlikten yola çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde sona eren sergiyi sanatçıdan dinledik. Eserlerinin şekilsiz ve biçimsiz olmalarının en
Emel Başarık ile 6 Numara sergisinin açılışının sabahı, sergi üzerine yaptığımız konuşmalardan, konu konuyu açan tatlı sohbetten çıkan soruları sizlerle paylaşmak istedim. Ama öncesinde sergide kendi gördüklerimi paylaşmak istiyorum… Atmosferiyle davetkâr olan resimler 6 Numara’ya ev sahibi olan GaleriMiz’e girdiğinizde tüm mekân
Sergi bize tıbbın, jeolojinin ve arkeolojinin arketiplerini sorgulama imkanı verirken, aynı zamanda bu disiplinlerin hiyerogliflerini de eskil bir kayaya, bir alfabeye benzeterek dokuyor. Adeta sağlam bulduğumuz, sarsılmaz duyduğumuz yapıların kafa karıştırıcı bir hızla donuklaştığı geçtiğimiz yüzyıl ve savrulmaları arasından, iki kayanın arasında
Çalışmalarında, küresel ve sosyal faktörlere dayalı olarak gereğinden fazla bireyselleşmenin hem kendine karşı “iyi” olma halinden hem de başkalarına “iyilik” yapmaktan uzaklaştırdığı gerçeğini ele alarak “iyi olma” nın farklı hallerini ve temel insani değerleri kendi bakış açısıyla yorumlayan ve hayatın her alanında
BİZİ TAKİP EDİN!