Bir ressam adayının karşısına çıkan en önemli kriz kendi dünyasına giden yolda ona yardımcı olacak yordamı bulmaktır kanımca. Döneminin ve kendisinin biriktirdiği önyargılardan sıyrılıp görmeye başlaması en zor iştir. Akademi’ye girdiğimde ışıktan nefret eder yapmış olanları eski bağnaz görürdüm, çıkarken ışık resmi yapmaya çalışan biri olarak mezun oldum. Ustalarımın da dediği gibi resim zaaflardan ve onlarla hesaplaşmalardan çıkar. Tıpkı yaşamın çelişkilerimizden zaaflarımızdan çıkması gibi. Tabi inatla onlarla hesaplaştıkça yaşadım diyebiliriz durup geriye baktığımız zamanlarda. Kontrastlar meydana gelir ve onlar akılda kalır…
Tüm bu debdebeli dertleri bir araya toplayıp uzaktan görebilmek için geçmişe bakılmalıdır. Akılla değil, ilkönce sezgiyle duyguyla bencilce ukalaca bakılmalıdır. Benzer hisleri arayanlardan bayrak yarışı gibi yollar ve yöntemler teslim alınıp devam edilebilinir. Özgün olacağım diye hafızasızlık gibi popülerliğe kapılmadan. Ben kendimi Titian’la başlatılan Rubens, Velazquez, Rembrandt, Manet gibi devam ettirilen ekolde buldum. Boyanın ve fırçanın hissedildiği insan ve anlam derdi taşıyan işler yapmakta buldum. Ve çok başındayım…
Instagram: paintermemedt