Zeynep Casalini, uzun müzik yaşamı içinde bizlere hep yüreğimize dokunan şarkılarıyla seslendi. Popüler kültürün içinde olmasına rağmen durduğu yer ve kalitesi hep özel oldu. Biz de, yeni konser turnesi “Zamansız Kadınların Şarkıları” vesilesi ile hem turnesinden hem de kendisinden bahsettiğimiz bir sohbet gerçekleştirdik.
Söyleşimizin sonunda bahsettiğim turnenin bilgileri de yer alıyor. Yazımın ulaştığı müzikseverlere tavsiyem; size en yakın konserden yerinizi ayırtın ve sevdiğiniz şarkıları bu kez Zeynep Casalini’nin eşsiz yorumuyla dinleyin.
Öncelikle turnenizin adını taşıyan “Zamansız Kadınlar” kavramını biraz daha açabilir misiniz; siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Gündemi her daim sıkıntılı bir ülkede yaşıyoruz. Ama bu kadınlar tüm bu gergin durumlar karşısında yaptıkları müzikle, yazdıkları sözlerle; yalnızlıkların, mutsuzlukların, soruların, sevinçlerin, aşkın hep var olduğunu ve olacağını söylemiş kadınlardır. Sadece şarkıları yorumlayan kadınlardan değil, aynı zamanda bu şarkıları yazan kadınlardan da bahsediyoruz. Turnede söylediğimiz şarkılar hepimizin çok iyi bildiği hem ağlayıp, hem güldüğümüz şarkılar olacak. Yıllar önce yazılıp söylenmiş şarkıların ve yorumcuların nasıl da çok güncel olduğundan yola çıktım “Zamansız Kadınlar” derken. Ayrıca bu isimler dışında bir iki isim daha var ( ki özellikle eklemek isterim: Ayten Alpman ve Şebnem Ferah ). Bu kadınlar sanırım bi 100 yıl daha zamansız kalacaklar.
“Zamansız Kadınların Şarkıları” turnenizde, Sezen Aksu’dan Ajda Pekkan’a kadar pek çok efsane ismin şarkısı repertuvarınızda bulunuyor. Bu şarkıların sizin müzik yolculuğunuzdaki önemi nedir ve bu repertuvarı seçerken hangi duygularla hareket ettiniz?
Sezen‘in hayatımdaki yerini başlı başına özel bir röportaj olarak ele alabiliriz. 🙂 Kim ne derse desin O BAMBAŞKA, ÇOK ÖZEL yaratılmış biri… Onun şarkılarından seçmek öyle zor ki… Ama bu proje için derdimi onun diliyle anlatabildiğim şarkılarını seçtim diyebilirim.
Süperstar: Müthiş kadın… Ajda’ya da vokalistlik yaptım ve çok şey öğrendim. İşe bak; ben 40 günlükken annemle İtalya uçağına Ajda’nın kucağında gitmişim. Sanırım o zamanlarda orjinali İtalyanca olan şarkıları Türkçe söylemek üzere çalışıyordu. İşte bu bana çok harika bir kapı açtı. Ben iki dilde de söylüyorum o şarkıları.
Nilüfer: Ne yazık ki hiç tanışmadık ki buna çok hayıflanıyorum. Nasıl güzel duruşludur ve kalbi nasıl da hızla çarptırır sesi. Biraz ağlarız galiba biraz da hep birlikte söyleriz nakaratları… 🙂
Şebnem Ferah: Tarif edilemez onu nasıl sevdiğimiz (ben ve iki kızım)… Repertuvarı oldukça bencil hazırlıyorum aslında. Şebo’yu sadece tanıyorum ama hiç oturup muhabbet etmedik. Zaten gerekmiyor da… Kalbimi, aklımı o kadar güzel söylüyor ki o…. Şebo biriciktir. İşte o kadar…
Müzikte ve hayatınızda sizi etkileyen ve repertuvarınıza eklediğiniz şarkıların sahiplerinden bazılarıyla geçmişte çalıştığınızı biliyoruz. O günlerden biraz bahsedebilir misiniz?
Sezen’imle konsere çıkmak……
Nasıl anlatılır ki… Büyü yapar o hepimize… Bilerek ve isteyerek değil. Kendiliğinden olur ve zaten muhteşem olan da budur. Hiçbir şey o büyüyü silemez. Demin de dediğim gibi: SEZEN BAŞKA BİR LÜTUFTUR. Sahnede yaşadığım EN müthiş zamandır o konserler… Geri dönmeyi istediğim tek zaman…
Türk Pop Müziği’nin farklı dönemlerinden isimlerin şarkılarına yer verdiğiniz bu proje zaman içinde albüm projesine de dönebilir mi? Var mı böyle bir planınız?
Aaaaa ne güzel söylediniz. 🙂 Çok iyi fikir.
Turneniz geçmişteki o güzel şarkılara adeta saygı duruşu hissinde… Sizce gelecekte de bugünler için böyle özel proje konserler olur mu, günümüz şarkıları kalıcı olup geleceğe taşınır mı?
Duvar’ın kalıcı olduğu kesin… 🙂 Gündem şarkıcıları kalır mı bilmem ama dedim ya; bu kadınlar daha 100 yıl dinlenir.
Uzun yıllardır müzik sektöründesiniz. Geçmişten bugüne müzik sektöründe ve dinleyici kitlesinde gözlemlediğiniz en büyük değişimler neler?
Dinleyici değişikliği dediğimiz zaten jenerasyonun gidişatı gibi. Genellemeyi sevmiyorum ama şu anda gözlemlediğim: Çok da bir dayanağı olmayan isyan modası. Yani isyanı var da acaba neye?… Yazıp yazıp siliyorum. Ağır konuşmayayım diye… Ülkemizde ve dünyada ne yazık ki ciddi bir mutsuzluk var. Her konuda… Gençler de haklı olarak (burada tabii eğitim de giriyor işin içine) korkunç bir kaybolmuşlukta yaşıyor. “MASUM DEĞİLİZ”… Hiç birimiz….
Farklı müzik türlerinde deneyimleriniz oldu. Kendinize en yakın bulduğunuz müzik türü hangisi?
Kendime yakın bulmadığım şarkıları söyleyemiyorum ben…
Hala her konsere ciddi bir heyecanla çıkıyorum.
Son sorum bir hayli geçmişle ilgili özel bir soru. Anneniz Deniz Türkali, babanız Ernesto Casalini, dedeniz Vedat Türkali olunca sormadan edemedim. Böyle bir ailede farklı kültürler ve sanatsal disiplinlerle büyümek çocuk Zeynep için nasıldı, bugünkü hisleriniz nasıl? Bu çok kültürlü ve sanatsal geçmiş müziğinize ve özel yaşamınıza sizce nasıl yansıyor?
Gerçekten o kadar şanslıyım ve bi o kadar da zordayım ki.. 🙂 Şimdi baktığımda nasıl harika bir çocukluğum olduğunu iyice görüyorum. Anneannem ve dedemin nasıl bir hazine olduklarını… Annemin ne biçim bir güç örneği olduğunu… Babamı boşver. 🙂 İşte olsa olsa kulağımın çok iyi olmasına, biraz da sesime etki etmiştir. 🙂
Dedemle anneannemle yaşadım 9 yaşına kadar ve hâlâ o yılların bıraktığı disiplinlerle benim kızları büyütüyorum. Bugün daha 5 /10 yıldır ‘şeker düşmandır’ deniliyor dedem bunu bana 40 yıl önce öğretti… Bana ‘kızım cehaletten başka korkun olmasın’ derdi… Buyurun işte. Gelinen noktanın temeli… Ve daha yüzlerce örnek. Ha bunları bilmek beni mutlu mu etti? Hayır. Mutlu bir çocuktum. Şükürler olsun ama mutsuz bir büyük oldum. Gezegen genelinde mutsuz olan ekibe dahilim… Ama… Sahne benim bunları paylaşma mekanım. Orada çok mutluyum. Çünkü aslında hayatın içinde kaybolmadığımızda hepimiz ‘FARKINDAYIZ’ olan bitenin. Ve konserlerde birlikte atıyor kalplerimiz..
Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim, sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Harika sorular için minnettarım… Umutsuzum ama sizin gibi insanlarla güç buluyorum.
Geçmişten günümüze uzanan, unutulmaz bir zaman yolculuğuna çıkmak isteyenler için turnenin biletleri satışta.
Zeynep Casalini “Zamansız Kadınların Şarkıları” Turne Takvimi:
18 Ekim: 01 Burda PGM Sahne – Adana
23 Ekim: Jolly Joker – Ankara
6 Kasım: Jolly Joker – Bursa
29 Kasım: Dada Salon Kabaret – İstanbul