Can Bonomo’nun ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo, Mundi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Ateşli Silahlar ve Bilardo, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanlanıyor. Romanda moto-kurye Necip’in yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla dolu hayatın gerçeklerini gözler önüne sererken diğer yandan varoluşsal kaygıların absürd komedisine dönüşüyor.
Can Bonomo, ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo’yla Mundi etiketiyle okurla buluşuyor. Mizahi bir dille kaleme alınan bu sürükleyici roman, Sultangazi’de yaşayan ve evlere damacana su servisi yapan bir moto-kuryenin kripto dünyasına bulaşması sonrası yaşananları konu alıyor.
Modern Robin Hood’lara yer var mı bu hayatta?
Bir moto-kuryenin Sultangazi’nin dar sokaklarından kripto para dünyasına uzanan yolculuğu, bir yandan maddi çıkmazlarla dolu hayatın gerçeklerini gözler önüne sererken diğer yandan varoluşsal kaygıların absürd komedisine dönüşüyor: Can Bonomo, modern dünyanın başarı takıntısı, sınıf atlama çabası ve köşeyi dönme hayallerini ruh ve sinir hastalıklarıyla harmanladığı ilk romanı Ateşli Silahlar ve Bilardo’yla karşınızda…
“Mevsim sürekli değişiyordu. Üç ay, mevsimler için çok kısa bir süreydi. İşte kimseye şikâyet edemeyeceği bir problem daha. Yatağında doğruldu. ‘Keşke geri yatabilsem,’ diye düşündü. O da paraylaydı.
Necip istediği zaman yatıp kalkabilmek, istediği yerde yatıp kalkabilmek, Necip kendi kendisinin efendisi olmak istiyordu. Yazın başka, kışın başka parfüm sıkmak, sıra sıra gömleklerin dizili olduğu bir gardıroba sahip olmak, ‘Necip Bey’ olmak istiyordu…”
Gölgede kalan küçük kardeşler, egosantrik ebeveynler, pahalı saatler, inip çıkan dijital göstergeler, süper yatlar, single maltlar, damacana ve anksiyete… Modern Robin Hood’lara yer var mı bu hayatta?