Esen Çamurdan TTV Kurucu Başkanı
Esen Çamurdan (Türkiye Tiyatro Vakfı Kurucu Başkanı) - Fotoğraf: Berkay Gülüm

Türkiye Tiyatro Vakfı 2022 Sezon Faaliyetleri Hakkında Esen Çamurdan ile Söyleşi

5 Şubat 2022

Türkiye Tiyatro Vakfı (TTV) ülkemiz tiyatrosunun geleceği ve değerlerimizin sürdürülebilirliği için Esen Çamurdan tarafından kuruldu. TTV’nin kuruluşunun temelinde ülkemize Türkiye Tiyatro Müzesini kazandırmak var. Bunun için Esen Çamurdan, genel koordinatör ve yeni mezun tiyatro öğrencilerden oluşan bir ekip Türk tiyatrosu adına arşiv tutmak, bellek oluşturmak, geleceğe miras bırakmak, tiyatromuza değer katmak, farklı toplulukların tiyatromuza doğrudan veya dolaylı katkılarını gün yüzüne çıkartmak, tiyatromuza ait ortaya çıkartılmamış belgeleri-değerleri-ustaları görünür kılmak şeklinde büyük bir oluşum içinde ve Türkiye Tiyatro Müzesini kurmak için çalışıyor.

Ben de ülkemiz için önemi bir değer olduğuna inandığım Türkiye Tiyatro Vakfı‘nı ele almak istedim ve Türkiye Tiyatro Vakfı 2022 sezon faaliyetleri hakkındaki sorularımı TTV Kurucusu Esen Çamurdan‘a ilettim.

Bu kıymetli söyleşinin kolaylaştırıcı ismi Pınar Erol‘a teşekkür ederim.

Sanat Okur olarak Türkiye Tiyatro Vakfı‘nın faaliyetlerinin ve kurulacak olan Tiyatro Müzesinin yakın takipçisi olacağız.

Keyifli okumalar.

Esen Çamurdan TTV Kurucu Başkanı
Esen Çamurdan (Türkiye Tiyatro Vakfı Kurucu Başkanı) (Fotoğraf: Berkay Gülüm)

Öncelikle TTV Kurucu Başkanı olarak sizi okurlarımıza tanıtmak isteriz. Bize kendinizden bahseder misiniz?

Notre Dame de Sion Fransız Kız Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili
ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Paris’te (La Sorbonne Nouvelle, Paris X ) “Geleneksel Türk Tiyatrosu,
Ortaoyunu” konulu master tezini hazırladım. Ardından Türkiye’ye dönüp Devlet Tiyatrolarına
dramaturg olarak girdim ve birkaç yıl verdiğim ara dışında, 2008 yılına dek çalıştım.

Yine aynı süre içinde çeşitli konservatuar ve tiyatro okullarında dramaturgi ve tiyatro tarihi dersleri
verdim. Çocuklara yaratıcı drama ve sanat atölyeleri düzenledim. Uzun bir süre Uluslararası Eskişehir
Festivali ile Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivalinin danışma kurulunda yer aldım; Eskişehir’de, yine
aynı festival kapsamında, yaratıcılığa yönelik ve kendi içinde özerk bir festival olan “Çocuk
Etkinlikleri”ni hazırladım.

1982 yılından bu yana, fırsat bulduğumda veya gereksinim duyduğumda çeşitli gazete ve dergilere
tiyatroyla ilgili eleştiri ve inceleme yazıları yazıyorum; beğendiğim, daha doğrusu beni
heyecanlandıran bir tiyatro metniyle karşılaştığımda ise çeviri yapıyorum, Fransızcadan Türkçeye.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında da bir süre dramaturg olarak çalışmışlığım vardır.

Kitap çalışmalarıma gelince; Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) adına, 1923-1990 yıllarını kapsayan iki
ciltlik “Eleştirmen Gözüyle” (Türk Tiyatrosu Eleştiri Seçkisi)ni hazırladım, kitap Kültür Bakanlığınca
1990 yılında basıldı.

Yayımlanmış yedi kitabım var. Bunlardan ilki çağdaş tiyatro ve dramaturgi üzerine, ötekiler Türk
tiyatrosuyla ilgili inceleme ve araştırmaları kapsamakta.

Mayıs 2018’den bu yana çalışmalarım, ilk hedefi Türkiye Tiyatro Müzesini kurmak olan Türkiye Tiyatro
Vakfı üstünde yoğunlaştı.

Türkiye Tiyatro Vakfı ne zaman kuruldu? Kuruluş amacı nedir? Şimdiye kadar olan faaliyetleri neler oldu?

Aralık 2019’da özellikle Türkiye Tiyatro Müzesini yapılandırmak amacıyla kuruldu.

Çalışmalarımızı iki öbekte toplayabiliriz: Doğrudan müzeye yönelik altyapı çalışmaları ve Çevrimiçi
etkinlikler

Doğrudan müzeye yönelik altyapı çalışmalarında bize bağışlanan her türlü malzemeyi tasnifleyip
kayda geçiriyoruz. Çağdaş arşivleme ölçütlerine uygun olarak kurguladığımız bir envanter programıyla
arşivi dijitalleştirerek kayıt altına alıyoruz. Kapsamlı arşiv ve koleksiyonları şu aşamada kabul
etmememize karşın elimizde Türkiye tiyatrosu açısından oldukça değerli malzeme birikti.
Yine aynı kapsamda literatür envanteri oluşturuyoruz. Üniversitelerin, çeşitli kültür kurumlarının
dijital kitaplıkları, YÖK Tez Merkezi’nin dijital kataloglarını tarayıp Türkiye tiyatrosu üzerine
yayımlanmış tez, kuramsal kitap, biyografi, araştırma vb. kayda geçiriyoruz. Amacımız tek kaynak
üstünden bunların görüntülenmesini sağlamak. Artık sona yaklaştık ve 2140’ın üzerinde yayının
girişini yapmış bulunmaktayız. Ardından sıra süreli yayınlara, dijital alana aktarılmamış kitaplıklara
gelecek, sonra müzeler, özel koleksiyonlar, arşivler vb.

Ülkemizin tiyatrosunda iz bırakmış tiyatro kişilikleriyle sözlü tarih görüşmeleri de gerçekleştiriyoruz.
Küresel salgın nedeniyle ara vermek zorunda kaldık ama bu mevsim yeniden başladık. Elimizde
toplam 19 kişi (Haldun Dormen, Duygu Sağıroğlu, Ferhan Şensoy, Atila Alpöge, Arif Erkin, Genco
Erkal, Mihalis Vasiliadis… ) ile yapılmış 21 oturumun 130 saatlik kaydı bulunmakta.

Çevrimiçi etkinliklerde tiyatromuzla ilgili her konuyu konuşmak, tartışmak, yeni okuma biçimleri, farklı
yaklaşımlar önermek istiyoruz. Çevrimiçi gerçekleştirdiğimiz “Tiyatromuzda Tarih Konuşmaları” olsun,
“Toplumsal Cinsiyet Konuşmaları” olsun hep bu amacı gütmekte.

Müzemizin bir görevi de, dünden bugüne kalanları araştırmak ve gün yüzüne çıkarmakla yetinmeyip
bugünden yarına kalacakları da kayıt altına almak olacak. Bugünün ustalarının kendi ustalarını
anlattıkları “Ustalar Ustalarını Anlatıyor”un bunun ilk adımı olduğunu söyleyebiliriz.

Çocukları da unutmuyoruz tabii, onlara da yaratıcılığa yönelik ve konunun uzmanlarınca yönetilen
atölyeler düzenliyoruz. Çocuk bizim için çok önemli, yarınımız bizim, bir yerde müzeyi onlar için
oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Hayalini kurduğumuz müzenin çocuk ve engelli dostu da olacağını
belirtmeliyim.

Çalışmalarımızı, etkinliklerimizi izlemek isteyenler turkiyetiyatrovakfi.org sitemizi ziyaret
edebilirler.

Türkiye Tiyatro Vakfı Arşiv
(Fotoğraf: Berkay Gülüm)

Tiyatro Müzesi ile büyük bir araştırma, kaynak oluşturma, arşiv tutma gibi yoğun işler içinde
olduğunuzu sanıyorum. Kolay olmamalı ama keyifli de olmalı. Bu yolda sizinle Vakıf’ta kimler yer alıyor? Süreci nasıl yönetiyorsunuz?

En güzeli de işin bu yanı. Genel koordinatörümüz dışında, tümü gönüllü olan yeni mezun tiyatro
öğrencileriyle çalışıyoruz. Özellikle tiyatro okullarından mezun ya da lisans, lisansüstü eğitimini
sürdüren gençlerle çalışmayı çok önemsiyoruz. Bilindiği gibi, bu alanda da kayda değer bir işsizlik var
ülkede, TTV olsun, oluşturmaya çalıştığımız müze olsun onlara büyük bir iş alanı açmakta, umut
vermekte; çok başvuru alıyoruz ancak gerek yer darlığından gerekse Covid 19 tehlikesi yüzünden
sınırlı sayıda gönüllüyü kabul edebiliyoruz. O kadar heyecanlı, üretmeye, bir şeyler yapmaya o kadar
hevesliler ki… İşi hemen benimseyip öğreniyorlar ve ciddi yol kat ediyorlar.

Sanırım Türkiye’de bu girişimde bulunan ilk sizsiniz. Ustalar ve tiyatro çevresi bu girişimi nasıl karşıladı? Bildiğim kadarıyla Gülriz Sururi sizi çılgın olmak ve delilikle itham ederken Haldun Dormen deliliğinizden etkilendi…

Kuruluş çalışmalarını yine gönüllü ama profesyonel arkadaşlarla yürütürken bir yandan da aklına ve
sanatına inandığım on küsur tiyatrocu dostumdan görüş aldım. Tümü de böyle bir girişimi tabii ki
destekledi ama hep temkinli yaklaştı, “çok iyi tabii ama yine de sen bilirsin…” gibi tümcelerle.
Duyduğunuz gibi Gülriz Sururi “Siz çılgınsınız Esen!” derken Haldun Dormen “Bu işleri yapmak için
zaten deli olmak gerek, yoksa olmaz!…” sözleriyle alkış tuttu. Evet, gerçekten de, mantığın onayını
beklerseniz hiçbir girişimde bulunamazsınız, dahası sanat yapamazsınız, hele bizimki gibi bir ülkede…

Türkiye Tiyatro Müzesi için faaliyetlerinizden bahseder misiniz: Şu an hangi noktadasınız? Tiyatro Müzesi’ne sahip olmaya ne kadar yakınız?

Aslında yaptıklarımızın tümünün tiyatro müzemizin altyapısını oluşturmaya yönelik olduğunu
söyleyebiliriz; aynı zamanda tiyatro kültürüne ilgiyi çekmek de istiyoruz doğal olarak, farkındalık
yaratmak istiyoruz. İki yılı aşkın süredir aralıksız çalışıyoruz ve sanırım bir sistem oluşturduk, hep
birlikte öğrendik ve hızla ilerliyoruz. Artık büyümeliyiz ve bir müze binasına gereksinim var.
Kuruluşumuzdan bu yana aynı zamanda bu sorunla uğraşıyoruz, İBB ile iyi ilişkilerimiz oldu ama henüz
ortalıkta bir şey yok. Şansızlık da var tabii, Corona girdi hayatımıza, ardından ekonomik buhran, şimdi
de seçim hazırlıkları…

Türkiye Tiyatro Vakfı Arşiv
(Fotoğraf: Berkay Gülüm)

Türkiye Tiyatro Vakfı, Tiyatro Müzesi ile sadece Türk tiyatrosunu değil aynı zamanda tiyatromuza katkı sağlamış olan Ermeni, Rum ve Yahudi topluluklarının tiyatro kültürünü tüm katmanlarıyla bir araya getirecek ve görünürlüklerine de katkı sağlayacak. Aslında bu da tiyatromuza fayda sağlamış toplulukların da gözetileceği bir platform yaratılmış olması demek değil mi…

Türkiye tiyatrosunun arşivinin oluşturulması, Ermeni, Yahudi ve Rum topluluklarının Türkiye
tiyatrosundaki konumları doğru yansıtılmadan bütünlenemeyecektir. Müzenin önemli misyonlarından
biri de bu olacak. Türkiye tiyatro tarihimizde o denli boşluk, yanıtlanmamış soru var ki…

Vakıf faaliyetlerinde, kaynak ve arşiv konusunda destek olmak isteyenler ne yapabilirler, size nasıl ulaşacaklar?

Sitemizin info@turkiyetiyatrovakfi.org adresinden bize ulaşabilirler.

Veera’nın Seyahatnamesi Bölüm 11 – ŞUBAT DAVETİ / Şeyda Aydın
Önceki

Veera’nın Seyahatnamesi Bölüm 11 – ŞUBAT DAVETİ

Gündelik Fragmanlarda Özne – Nesne İlişkisi // Gözde Mulla
Sonraki

Gündelik Fragmanlarda Özne – Nesne İlişkisi // Gözde Mulla

Kaçırmayın!

Antoine Schmitt, "Vera Molnár’ın İzinde" sergisinden.

“Vera Molnár’ın İzinde” Sergisi Pera Müzesi’nde Açıldı

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, bilgisayar sanatının öncü
Kibritin Ucunda (Rıza Kocaoğlu)

Kibritin Ucunda 21 Mayıs’ta Sahnelere Veda Ediyor

Zorlu PSM Prodüksiyonu olan, Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kalemi, Kayhan Berkin’in yönetimi